Kayıtlar

"Burası İslâm Devleti Değil, Senin İstediğin Gibi Bir Hayat Yok!"

Başlıkta görmüş olduğunuz cümleyi sürekli işitir oldum. Burası İslam devleti değil yani bu durumda biz Müslümanlar ALLAH'ın emirlerini uygulamak zorunda değiliz ya da ilahi emirlerden taviz verirsek mesul olmayız gibi bir mana çıkarıyorum ben bu cümleden. Bilmiyorum bu cümleden başka mana çıkaran var mı? Ne zaman "Bu işi yapamayız çünkü haram" desem bir mesele hakkında, işte bu cevabı alıyorum. İslâm'ın emrettiği hayat tarzı madem yoktu da hâşâ bu ukalaların bildiğini ALLAH Azümüşşan bilmiyor muydu da nerede yaşarsa yaşasın her mümine Kuranı Kerimde ve hadislerde anlatılan yaşam tarzını emretti? Peki mevcut düzene ayak uydurma zorunluluğumuz var mı? Yok. Ya da bu düzene ayak uydurmazsak başımıza neler gelir bunu mu sorgulamamız lazım? Çünkü ne zaman düzene aykırı olup ALLAH'ın emir buyurduğu bir tavırdan bahsetsek sanki bu duruşu sergilediğimizde kıyamet kopacakmış gibi tepki alıyorum. Halbuki sıradanlaşmış haramları terk ettiğinizde kıyamet kopmuyor. Ben denedim ...

Bu Kadar Muhacirin Türkiye'de Ne İşi Var?

Resim
Son yıllarda Türkiye'ye ciddi bir göç var. Bunu söylerken ekseriyetle aklımıza Suriyelilerin geldiği malum. Evet gerçekten de şuan ülkemize dışarıdan gelen nüfusun çoğunluğunu teşkil ediyorlar. Tabi onların dışında Turan coğrafyasından gelenler, Pakistan'dan gelenler, Afganistan'dan gelenler...  Dışarıdan aldığımız göçün en önemli sebebi hiç şüphesiz savaş.  Bununla birlikte işsizlikten ötürü ülkesini terk edip memleketimize yerleşenlerin sayısı da az değil. Yabancı evlilikler de azımsanamayacak kadar çok. Ama burada pek çoğumuzun gözden kaçırdığı bir duruma değinmek istiyorum. Bu yüzden de meseleyi daha özele indirip sadece muhacirlerle alakalı olan kısımdan bahsedeceğim. Yani ülkemize hicret eden Doğu Türkistanlılar ve Suriyelilerden... Söylenilenlere göre ülkemizde şuan 3 milyondan fazla Suriyeliyi misafir ediyoruz. Bu misafir tanımına takılacağınızı şimdiden tahmin ediyor ve bunun üzerinde durmadan okumaya devam etmenizi rica ediyorum.😊 Evet 3 milyondan fazla Suri...

Düzene Karşı Müminin Tavrı ; ALLAH, Razı Değilse Cihan Hoşnut Olsa Neye Yarar?

Resim
İslâm, tevhidi esas alan bir dindir. Yani ALLAH'ın birliğine inanmayan bir kimsenin İslâm'dan nasibi yoktur. Bu sözde Müslümanım diyen herkesin bildiği bir hakikattir. Peki ya bu hakikati yaşayan kaç Müslüman var dersiniz? Tevhid nasıl yaşanır? Puta tapmıyorsak, ya da nesneleri veya şahısları putlaştırmıyorsak yeteri kadar tevhidi yaşamış oluyor muyuz? Yıl 2018 ve bu yazının muhatabı putperestler değil. Burada ne Firavun döneminin müşriklerine, ne de Hindistan'ın Hindularına hitap etmiyoruz. Bizzat Anadolunun Müslüman olduğunu iddia eden insanına sesleniyoruz.  Müslüman olana tevhid gibi temel bir kaideyi anlatmaya ne gerek var demeyin. Devir değişti ama kalpte ALLAH'tan öte tutulan bir takım putlar hala var. Namaz kılanın da gönlünde var, tesettürlü hanımların gönlünde de var. Hatta hacı hocaların dahi yaşantısının tevhide aykırı olduğunu iddia edebilirim. Peki neye dayanarak? Yakın zamanda çalıştığım iş yerinden istifa ettim. Bu istifa sebebiyle gere...

"Kalpten Kalbe Yol Vardır (Fi'l Kalbi Mine'l Kalbi İle'l Kalbi Sebila) "

Resim
Esselamu Aleyküm... Buralara uğramayalı bayağı zaman oluyor. Sınavlardı iş güçtü derken bayağıdır niyetlendiğim meseleler hakkında yazı yayınlayamadım. Lakin inşALLAH 8 aylık araya değecek oldukça zarif, oldukça nayif bir konudan bahsedeceğim sizlere bu akşam. Başlıktan az çok anlaşıldığı gibi gönle dair bir meseleden bahsedeceğim inşaALLAH. Fethi Gemuhluoğlu der ki ' 'İnsan gönülden ibarettir.''  Muhammed Saki El Hüseyni ise der ki ''En büyük fetihler gönül fetihleridir.'' Tabi konu gönül olunca Derviş Yunus'a kulak vermeden geçmek olmaz. Derviş Yunus gönül denen mefhumun kıymetine dikkat çekecek o kadar güzel dizeler miras bırakmış ki... ' 'Bir kez gönül yıktın ise  Bu kıldığın namaz değil  Yetmiş iki millet dahi  Elin yüzün yumaz değil.  Bir gönlü yaptın ise  Er eteği tuttun ise  Bir kez hayır ettin ise  Binde bir ise az değil.'' Konu gönül olunca Türk-İslam medeniyetinin çocuklarının anlatacağı konuşacağı eserle...

Ülkücü Hareketin Emektarı: Yusufiyeli Bekir Dağdelen ile Tanıştık

Resim
Selamün Aleyküm, Sizi ülkücü hareketin, hareketli yıllarında davasının çilesini çekmiş bir büyüğümüzle; Bekir Amca ile tanıştıracağım. Dün, kendisi de Türk İslam milliyetçisi olan bir hanım kardeşimle, aradığı külliyatı bulmak için Fatih'teki  kitapçıları gezerken yolumuz Vezneciler metrosu karşısında bulunan Yumni İş Merkezi Kitapçılar Çarşısı'na çıktı. Çarşıdaki bütün kitapçıları gezdik, en son olarak pasajın en kuytusunda bulunan ve pasajın en küçük dükkanlarından olan Dokuz Tuğ Kitabevi'ne rastladık. Pasajın zemin katında, solda en köşede idi Bekir amcanın dükkanı. Camın ardında kocaman bir Atatürk portresi ve göze çarpan Türklükle alakalı kitaplar vardı. (Biri Başbuğ Türkeş'in kitabı idi.) Hal böyle olunca memnuniyet ve şaşkınlıkla başımı kaldırıp dükkanın ismine baktım : Dokuz Tuğ. Bir anlamı olmalıydı bu ismin ama ne? Dükkan kapalı olduğu için geri dönecektik ki koltuk değnekleriyle karşımızda duran Bekir Amca ile karşılaştık. Belli ki yalnızca dükkan isminin...

SEYYİD AHMET ARVASİ ( Aziz hatırasına saygı ve minnetle...)

Resim
"Ben İslam iman ve ahlakına göre yaşamayı en büyük saadet bilen, büyük Türk milletini iki cihanda aziz ve mesut görmek isteyen ve böylece İslamiyeti gaye edinen Türk milliyetçiliği şuuruna sahibim." Bugün bu yazıyı çok sevdiğim ve hürmet ettiğim, davamın mihenk taşlarından biri olan, ALLAH Resulünün mübarek soyundan yetişip, Oğuz'un soyuyla gönül bağı ile hemhal olmuş bir güzel zattan bahsetmek için kaleme alıyorum. Kendisini anlatacak yeterli  kelama sahip olmadığım düşüncesinde olmama karşın gönlümdeki muhabbet hissi en azından dilim döndüğünce vefatının 29. yıl dönümünde Arvasi hocayı buradan anmaya mecbur kıldı. Seyyid Ahmet Arvasi, isminden anlaşılacağı üzere seyyidtir. Yani iki cihan serveri, ALLAH'ın Resulü, Hz. Muhammed Mustafa sallalahu aleyhi vesellem efendimizin mübarek soyundandır. Evlad-ı Resul olan Arvasi hocamız, memleketimizin Van vilayetine bağlı Arvas (Doğanyayla) köyündendir. Merhum Seyyid Ahmet Arvasi, ömrünü ilme adadığı gibi son nefesini...

Hayatın Güzelliklerinde Bugün: Kore Gazisi Turgut Amca

Resim
Selamün Aleyküm Gençler. Sizi yine çok güzel bir insanla  tanıştıracağım. Bence bana teşekkür etmeniz lazım artık, bu kaçıncı güzelliğim size😃 Bugün Üsküdar Şemsi Paşa durağında 16U'yu bekliyordum ki aracı kaçırdım. (2 defa beklememe rağmen binemedim😑 neyse.) Malum kırk yılda bir geçen bir araç olduğundan, kaçırınca insan biraz kıl kapıyor. Bende tam oflayıp puflayacakken "Vardır bunda da bir hayır. Bakalım neden kaçırdık, görecek neyimiz var burada?"  diye iç geçirip, 1 saat sonraki otobüsü beklemeye başladım. Kitap okumak için Şemsi Paşa Camiine  girdim. Camiye genç hanım kardeşler geliyor gidiyor, Turgut Amca bağırıyordu. ''Boşa okuyorsunuz!'' diyor 😊 Soruyor, bu caminin tarihini biliyor musun diye, olumsuz cevap alınca hem cehaletimize sinirleniyor hem caminin tarihçesini anlatmaya koyuluyordu. Hanımların namaz kıldığı yerden sesleri duyuyorum ama kitap okuyacağım diye görünmüyorum Turgut amcaya, zira kaç kişiye hem kızıp hem aynı şeyleri anla...

HOCA " #KIYAFETİMEKARIŞMA! "

Resim
  Kadınlar üniversiteye gidebilir mi, kaşlarını alabilir mi, pantolon giyebilir mi vs vs. Son günlerde oldukça hararetli bir biçimde bu mesele tartışılıyor. Malumunuz İhsan Şenocak Hoca, geçenlerde bu konuda kız babalarına vaaz etti. Bu vaazın üzerine CHP'li mv. Tur Yıldız Biçer'in, İhsan Şenocak'a, cımbız ile pantolon göndermesinden tutun, oyuncu Birce Akalay'ın tweetleri başta olmak üzere kadınlardan da birçok sert tepki geldi.   Evvela İhsan Şenocak ne demiş onu iyice anlayalım : Şimdi ne dedi bu hoca? ''Kızın pantolonla okula giderken için acıyor mu...'' dedi, ''18 yaşındaki kızın kaşını aldırıp okula giderken yüreğin parçalanmıyorsa...'' diyerek ergenlik çağından sonrası yani artık fiillerimizden ötürü günahlarımızın yazıldığı bir yaşta kızların kaşlarını aldırmasının haram oluşuna, bu süslenme ve beğenilme iç güdüsüyle kendi gibi genç kızların ve genç erkeklerin beraber bulunduğu bir ortama, üniversiteye, gitmesine dikkat...

TÜRKİSTAN"DAN, ARAKAN"A UZANAN KURTULUŞ REÇETEMİZ

Resim
Hep şunu söylerim "Yarın bir gün ölen çocuklar ve kadınlar, haksız yere öldürülen insanlar, bugün bizi katleden yahudiler bile olsa bunun adı zulüm olurdu" Zulmün ve mazlumların kendi içlerinde tek millet olduğu şiarına sahip olduğumuz ve haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır hadisi şerifinin bahsettiği şeytan olmamak için kim olursa olsun mazlumdan, masumdan yana olmak ve elimizden ne geliyorsa zulme karşı onu yapmak gerektiğini düşünüyoruz. Uzun, çok uzun yıllardır mazlum-ezilen vb. sözcükler Müslümanlar ile özdeşleşmiş durumda. (Burada bir parça Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye özlemi sezebilirsiniz.) Uzun yıllardır yalnızca biz ölüyor, biz eziyet çekiyoruz, bizim topraklarımız işgal ediliyor. Lakin kendi içimizde bile  parçalanmışız. Bir bedeninin azalarıydık biz, şuan bir elin parmağının diğer parmaktan haberi yok. Ümmetin ahvali hakkında çok şeyler yazılıp çizilebilir lakin mesele şuan bu değil. Mesele bu zulüm diyarında bizim safımızın neresi olduğu. Bulunduğumuz no...

Hayatın Güzelliklerinde Bugün: Niğdeli Mehmet Emin Amca

Resim
Selamün aleyküm arkadaşlar. Sizi bugün, hala güzel insanların olduğuna, aza kanaat etmek ahlakının hala yaşadığına dair umutlandıracak biriyle tanıştırmak için yazıyorum. İnşaALLAH bu yazımızdan sonra belki bir hayra vesile oluruz, kim bilir? İnşaALLAH diyelim ve yazmaya başlayalım. Üniversitenin bana kattığı en güzel şeylerden biri de Antalyalı bir arkadaşım oldu elhamdülillah. Kendisin yolu İstanbul'a düşünce, kısa süreliğine misafirim oldu. İkimizin de çok sevdiği mekanlardan biri Süleymaniye Camiidir. Süleymaniye Camiinin altında yan yana küçük esnaf dükkanları olur, gidenler bilir. Aynı arkadaşımla daha önce oraya gittiğimizde yine çok güzel anılar biriktirmiş, çok güzel insanlarla tanışmıştık ve aslında daha önce tanıdığımız o insanlardan birini ziyaret edecektik. (Caminin altında hattat dükkanı olan Hattat Nurettin abiden bahsediyorum. Gidip kendisini ziyaret etmenizi tavsiye ederim.) Lakin akşamüstü gittiğimiz için dükkanlar kapalıydı. Biraz ilerledikten sonra bir dükkan ...

"... Ve Cihan, Gönül Kadar Geniş Değildir."

Resim
  Heybetiyle, cihanı titreten Yavuz bir sultan dahi gönlünün derdiyle dize gelmiş.   Ne diyor Şeyh Galip: Ah mine'l aşk-ı halâtihi ve mine'l ğarîb :) Böyle saygıya değer güzellikler geçmiş iken bu cihandan, niye ders alıpta güzelleşmemişiz acaba? Günümüz ile mukayesesine dilim varmıyor. Okuyalım, dedem Yavuz Sultan'ın, başından geçtiği iddia edilen bu hoş ve bir o kadar acı aşk hikayesini... Okuyalım ve şarkta aşkın, ne güzelliklere vesile olup, nasıl acılardan geçerek olgunlaşıp günümüze geldiğini, belki de gelemediğini yorum sizin, idrâk edelim inşALLAH.  AŞIK OLAN NEYLESİN? "Merdüm-i dideme bilmem ne füsûn etti felek Giryemi kildi hûn eksimi füzûn etti felek Sîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân Beni bir gözleri âhûya zebûn etti fel ek " Cihan padişahı Yavuz Sultan Selim, Şam yakınına otağını kurdurarak burada üç ay kadar kalmış. Bir Türkmen kızı da, zaman zaman padişahın Çadırına gelerek, otağın temizlik işlerini yapar, hünkâr çadırını terti...

Gönül Yükümüz: TÜRKLÜK

Resim
Türk Milletini hakikaten çok seviyorum. Her şeye rağmen...Çağın her türlü çirkin getirisine ve bizden götürdüklerine rağmen seviyorum. Haberlerde, gazetelerde karşımıza çıkan bu milletten umudumuzu kesmemize sebep olacak kadar çirkin haberlere rağmen seviyorum ve umudumu kesmiyorum. Yozlaşıyor olduğumuz gerçeğine rağmen seviyorum. Ahlakımızın bozulduğunu bildiğim halde seviyorum. Bu ülkeyi yaşanılır bulmayan memleketin nankör evlatlarına rağmen bu memleketi seviyorum. Çünkü bu millette hala Türk'ü Türk yapan ve asırlardır bozulmayan değerler var. Bu millet bu kadar güzel olmasa içinden bu kadar güzel yiğitler çıkarabilir miydi? Bu yiğitleri doğuran analar bu milletin içinden çıkmadı mı? şehit ailesinin evine taziyeye gelenlere gözleme yapmak için gelen teyzemiz bu milletin analarından değil miydi? (Hepsinin mübarek ellerinden ve tertemiz gönüllerinden öpüyorum. ALLAH onlardan razı olsun.) (Bunun benzeri olan bir video bu yazıyı yazmama vesile oldu.)  Şimdi biz b...