Hayatın Güzelliklerinde Bugün: Niğdeli Mehmet Emin Amca

Selamün aleyküm arkadaşlar.
Sizi bugün, hala güzel insanların olduğuna, aza kanaat etmek ahlakının hala yaşadığına dair umutlandıracak biriyle tanıştırmak için yazıyorum. İnşaALLAH bu yazımızdan sonra belki bir hayra vesile oluruz, kim bilir? İnşaALLAH diyelim ve yazmaya başlayalım.
Üniversitenin bana kattığı en güzel şeylerden biri de Antalyalı bir arkadaşım oldu elhamdülillah. Kendisin yolu İstanbul'a düşünce, kısa süreliğine misafirim oldu. İkimizin de çok sevdiği mekanlardan biri Süleymaniye Camiidir. Süleymaniye Camiinin altında yan yana küçük esnaf dükkanları olur, gidenler bilir. Aynı arkadaşımla daha önce oraya gittiğimizde yine çok güzel anılar biriktirmiş, çok güzel insanlarla tanışmıştık ve aslında daha önce tanıdığımız o insanlardan birini ziyaret edecektik. (Caminin altında hattat dükkanı olan Hattat Nurettin abiden bahsediyorum. Gidip kendisini ziyaret etmenizi tavsiye ederim.) Lakin akşamüstü gittiğimiz için dükkanlar kapalıydı. Biraz ilerledikten sonra bir dükkan gözüme çarptı, yani ben dükkan zannettim. Kapının dışında ve içeride Türk bayrakları görünce merakla geri döndüm kii içeriden çok yaşlı bir amca çıktı, kapıdan seslendi: ''Kuş satıyorum kızım, kuş alın!" 😊
Neyse girdik içeri, amcayla sohbet etmeye başladık. Önce geliş sebebimizden bahsettik, bayrakları görüp memnun olduğumuzdan, tebrik etmek için geldiğimizden vs.
Ben sordum, amca cevapladı.
İsmi Mehmet Emin Gül. İsmini duyunca "Peygamberimizin ismini taşıyormuşsun amca, adınla yaşa inşaALLAH" dedim. Güldü, onaylayan bir ifade ile karşılık verdi. O da memnun imiş bu durumdan belli. Aslen Niğdeli ve 70 yaşında imiş. Türk bayraklarından bahsedince "Kandil'de askerlik yaptım ben'' dedi. Ah ahh amcacığım, nasılda biliyor vatanının kıymetini. Tam bir Anadolu insanı idi.
Asıl önemli kısmına geliyorum. Bu amcamızın çoluğu. çocuğu. hanımı yokmuş. Birazdan aşağıya ekleyeceğim fotoğrafta göreceğiniz yıkık dökük, banyosuz, tuvaletsiz harab olmuş odada yatıp kalkıyor. Bir yaşlı maaşı varmış, 3 tanede kuşu var, kendi deyimiyle "o kuşları satacaktaa geçinecek." kendisi de bunun ne kadar zor olduğunun farkında.
Mehmet Emin Amcamızın önünde yarım ekmek, iki yumurta vardı. Birde çayı varmış, oturun çay yapayım size deyince anladım. Bu kadar yokluk içinde bile misafir ağırlamaya çalışan dünya tatlısı bir amca idi. İnsanlığı beni mest etti. Dünya koşuşturmacasına dalan bizler, bu insanlıktan ne kadar da uzak kalmışız. Camiye gitmemiz gerekiyor deyip çıkacağımızı söyledik. Halbuki asli niyetimiz bu yoklukta birde Mehmet Emin Amcaya yük olmamaktı.
Mehmet Emin Amcaya, kuş almak isteyen biri olursa kendisine yönlendireceğimizi söyleyince hemen "numaramı al" dedi. 😊 Numarasını aldım. Eğer kuş almak isterseniz muhakkak bu amcamızın mekanına uğrayın derim.
Ve son olarak çıkarken "Bir isteğin. bir diyeceğin var mı amcacığım?" dedik. Birçok ihtiyacı olduğu aşikar olan Mehmet Emin Amca, hiçbir isteği olmadığını söyledi, karşılıklı dua edeceğimiz konusunda anlaşarak oradan ayrıldık.
Velhasılı kelam Anadolu böyle evlat yetiştirir. 70 yaşına gelseniz de ayakkabı bağınıza kadar her şeyi, her şeyin sahibi olan ALLAH'tan, istemek bu toprakların ahlakındandır. El açmadan, minnet etmeden, yoklukta dahi kuru ekmek olsa bile karşısındakine ikramda bulunarak yaşamak...
Mehmet Emin amca... Muhammedül Emin'in (s.a.v.) ahlakını taşıyordu. ALLAH ondan razı olsun.
Hala bu topraklarda özünü yitirmemiş insanlar var, tertemiz insanlar... Onları görün arkadaşlar, onlarla selamlaşın, dualaşın. Hayatın güzellikleri bu detaylarda saklı. Dileyen arkadaşlara numarasını verebilirim. En azından arayıp hal hatır sorabilirsiniz. Kulakları biraz ağır işitiyor ona göre :)
ALLAH'a emanet olun.



Yorumlar

  1. İhtiyarlarda maziyi görürüz. Halbuki iyi baksak, istikbalimizi görürdük.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Kalpten Kalbe Yol Vardır (Fi'l Kalbi Mine'l Kalbi İle'l Kalbi Sebila) "

İstanbul'da Bulunan Ama İstanbul'dan Olmayan Bir Mekan: Pendik Kemal Tahir Kütüphanesi

"... Ve Cihan, Gönül Kadar Geniş Değildir."