Kayıtlar

Ağustos, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TÜRKİSTAN"DAN, ARAKAN"A UZANAN KURTULUŞ REÇETEMİZ

Resim
Hep şunu söylerim "Yarın bir gün ölen çocuklar ve kadınlar, haksız yere öldürülen insanlar, bugün bizi katleden yahudiler bile olsa bunun adı zulüm olurdu" Zulmün ve mazlumların kendi içlerinde tek millet olduğu şiarına sahip olduğumuz ve haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır hadisi şerifinin bahsettiği şeytan olmamak için kim olursa olsun mazlumdan, masumdan yana olmak ve elimizden ne geliyorsa zulme karşı onu yapmak gerektiğini düşünüyoruz. Uzun, çok uzun yıllardır mazlum-ezilen vb. sözcükler Müslümanlar ile özdeşleşmiş durumda. (Burada bir parça Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye özlemi sezebilirsiniz.) Uzun yıllardır yalnızca biz ölüyor, biz eziyet çekiyoruz, bizim topraklarımız işgal ediliyor. Lakin kendi içimizde bile  parçalanmışız. Bir bedeninin azalarıydık biz, şuan bir elin parmağının diğer parmaktan haberi yok. Ümmetin ahvali hakkında çok şeyler yazılıp çizilebilir lakin mesele şuan bu değil. Mesele bu zulüm diyarında bizim safımızın neresi olduğu. Bulunduğumuz no...

Hayatın Güzelliklerinde Bugün: Niğdeli Mehmet Emin Amca

Resim
Selamün aleyküm arkadaşlar. Sizi bugün, hala güzel insanların olduğuna, aza kanaat etmek ahlakının hala yaşadığına dair umutlandıracak biriyle tanıştırmak için yazıyorum. İnşaALLAH bu yazımızdan sonra belki bir hayra vesile oluruz, kim bilir? İnşaALLAH diyelim ve yazmaya başlayalım. Üniversitenin bana kattığı en güzel şeylerden biri de Antalyalı bir arkadaşım oldu elhamdülillah. Kendisin yolu İstanbul'a düşünce, kısa süreliğine misafirim oldu. İkimizin de çok sevdiği mekanlardan biri Süleymaniye Camiidir. Süleymaniye Camiinin altında yan yana küçük esnaf dükkanları olur, gidenler bilir. Aynı arkadaşımla daha önce oraya gittiğimizde yine çok güzel anılar biriktirmiş, çok güzel insanlarla tanışmıştık ve aslında daha önce tanıdığımız o insanlardan birini ziyaret edecektik. (Caminin altında hattat dükkanı olan Hattat Nurettin abiden bahsediyorum. Gidip kendisini ziyaret etmenizi tavsiye ederim.) Lakin akşamüstü gittiğimiz için dükkanlar kapalıydı. Biraz ilerledikten sonra bir dükkan ...

"... Ve Cihan, Gönül Kadar Geniş Değildir."

Resim
  Heybetiyle, cihanı titreten Yavuz bir sultan dahi gönlünün derdiyle dize gelmiş.   Ne diyor Şeyh Galip: Ah mine'l aşk-ı halâtihi ve mine'l ğarîb :) Böyle saygıya değer güzellikler geçmiş iken bu cihandan, niye ders alıpta güzelleşmemişiz acaba? Günümüz ile mukayesesine dilim varmıyor. Okuyalım, dedem Yavuz Sultan'ın, başından geçtiği iddia edilen bu hoş ve bir o kadar acı aşk hikayesini... Okuyalım ve şarkta aşkın, ne güzelliklere vesile olup, nasıl acılardan geçerek olgunlaşıp günümüze geldiğini, belki de gelemediğini yorum sizin, idrâk edelim inşALLAH.  AŞIK OLAN NEYLESİN? "Merdüm-i dideme bilmem ne füsûn etti felek Giryemi kildi hûn eksimi füzûn etti felek Sîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân Beni bir gözleri âhûya zebûn etti fel ek " Cihan padişahı Yavuz Sultan Selim, Şam yakınına otağını kurdurarak burada üç ay kadar kalmış. Bir Türkmen kızı da, zaman zaman padişahın Çadırına gelerek, otağın temizlik işlerini yapar, hünkâr çadırını terti...